Şeker insanoğlu için olmazsa olmaz bir gıda. Organik olarak meyve ve sebzelerde bulunan şekere fizyolojik sağlığımız için ihtiyacımız var. Bilhassa zihinsel faaliyetlerin yürütülmesi ve iyi bir ruh hâli için eğer olmazsa olmaz. Fakat aşırı şeker tüketiminin ve kimyasal işlemlerle beyazlatılmış şekerin zararları oldukca fazla.
Şekerin beyaz toz haline getirilmiş hâli çoğu zaman GDO’ludur. Şeker başka formlarda da bulunabilir. Mısır şurubu, bal, akçaağaç şurubu şeklinde şekerin tüm formları vücudu bir halde etkilemektedir. Vücut devasa yükseklikte oranda işlenmiş şekeri kaldıramaz. Vücuttaki temel organlar bu kalitesiz şekerin tüketimiyle ciddi zarara uğrayabilir.

Şekerin Zararları

Şeker Tüketiminin Yan Tesiri
Yemeklerde aşırı şeker kullanımı sıhhatli bir alışkanlık değildir. Fakat yalnız azca sayıda insan şekeri uygun miktarlarda kullanırken bir çok insan fazla miktarlarda kullanır. Başka bir deyişle insanoğlu çoğu zaman bir tek şekerden fazladan 500 kalori almaktadır. İnsanlar şekerin sağlığa yararlı olmadığını bilir fakat fazla şeker tüketiminin zararının oldukça fazla doymuş yağ, trans yağ ve tuz tüketimi kadar zararı olan olmadığını düşünürler. Bu inanış tamamen yanlıştır.
Şekerin bazı şaşırtıcı fakat zararı olan tesirleri vardır.
1. Şeker Kalbe Zarar Verir
Fazladan şeker tüketimi kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır.
Elde edilmiş verilere bakılırsa şeker kalbin pompalama mekanizmasını etkilemekte ve kalpte arıza riskini artırmaktadır. Şeker temel olarak kalp krizinden görevli fena kolesterolü ve trigliseridleri (bir çeşit yağ asidi) artırır.
2. Şeker Göbek ve Bel Çevresi Yağlarını Artırır
Günümüzün en mühim sıhhat problemlerinden biri obezitedir. Çocuklardaki aşırı kiloluluk vücudun belli yerlerindeki yağ birikiminin sonucudur. Bunun bir sebebi fruktoz yüklü içecekler ve meşrubatlardır. Aşırı fruktoz alımı (fakat glikoz alımı değil) öncü yağların olgunlaşmasına niçin olur. Bu yağlar bel çevresinde birikerek gelecekteki kalp hastalıklarının ve diyabetin riskini artırır. Şeker ek olarak kilo alımını, yeme arzusunu ve uyuma zorluklarını artırır.
3. Şeker Sessiz Katildir
Aşırı kiloluluk her hastalığın öncüsüdür ve aşırı kiloluluğun temel sebebi aşırı şeker tüketimidir. Aşırı fruktoz alımı leptin direncini de artırır. Leptin bizlere kafi oranda yiyecek aldığımızı bildiren bir hormondur. Buradaki sorun ise çoğu zaman beyinden gelen bu sinyali dikkate almayız. Şekerin sessiz katil olarak adlandırılmasının sebebi ise yol açmış olduğu hastalıklara haber vermeden doğrusu emareler göstermeden niçin olmasıdır.
4. Şeker Bağışıklık Sistemini Zayıflatır
Bağışıklık sistemimiz hastalıklara karşı vücudumuzun en mühim güvenlik mekanizmasıdır. Yüksek oranda şeker alımı çalışmalara bakılırsa bağışıklık sisteminin bakterilere, virüslere, parazitlere ve çeşitli mikroorganizmalara karşı savaşım kabiliyetini mühim seviyede zaafa uğratmaktadır. Bir insanoğlunun her yemekte şeker kullandığını varsayarsak bu insanoğlunun bağışıklık sistemi her bir günde kapasitesinin yarısı kadar güçle işlevini yerine getirir.
5. Şeker ve Alkol Vücutta Karaciğere Karşı Aynı Toksik Etkiyi Gösterir
Bilim adamları gereksinim fazlası alınan fruktoz ve glikozun tıpkı alkol benzer biçimde karaciğere aynı zehirleyici etkiyi yapmaktadır. Şeker alkol şeklinde karaciğer üzeride kronik etkilere yol açmaktadır. Elde edilmiş verilere nazaran karaciğer hasarı aşırı kalori ya da kilo artışı olmadan da ortaya çıkabilmektedir.
6. Şeker Kronik Hastalıkların Öncüsüdür
Fazla oranda ve devamlı şeker tüketimi kandaki insülin miktarını artırır. İnsülin pankreas tarafınca kan şekerini çoğaltmak için salgılanan bir hormondur. Şeker ne kadar fazla tüketilirse pankreas o denli insülin salgılar.
Verilere gore kronik insülin yüksekliği bazı kalp hastalıklarına, kansere, sivilceye, polikistik yumurtalık sendromuna, ve hatta miyopa davetiye çıkarmaktadır. Azalan şeker miktarı insülinin de azalmasına niçin olur. İnsülin yüksekliğinin niçin olduğu birçok kronik hastalık vardır. Bunlar:

• Şeker bağışıklık sistemini baskı altına alır.
• Şeker vücudun mineral dengesini bozar.
• Hamilelik ve emzirme periyodunda aşırı şeker tüketilirse fetüste kas gelişimi negatif etkilenir.
• Gazlı içeceklerdeki şeker evlatların süt tüketimini engeller.
• Şeker doku ve hücreleri tahrip eden reaktif oksijen türlerini artırır.
• Şeker çocuklarda hiperaktiviteyi, gerginliği, konsantrasyon sorunlarını ve huysuzluğu artırır.
• Şeker fazlası zararı olan olan trigliserid yağ asidi miktarını artırır.
• Şeker vücudun bakterilere karşı cenginde direncini artırır.
• Şeker yumurtalık kanserine niçin olabilir.
• Şeker vücutta krom ve bakır minerali eksikliğine niçin olur.
• Şeker yaşlanmayı hızlandırır.
• Diş çürümelerini hızlandırır.
• Vücudun kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirir.
• Alkol bağımlılığını tetikler.
• Yaş ilerledikçe gözleri daha zayıf hale getirir.
• Dopamin, serotonin ve nöroepinefrin benzer biçimde nörotransmitterlerin zamansız salımını sağlayarak vücudun duygusal tepkilerini dengesizleştirir.
• Çocuklarda adrenalinin daha süratli salınımına niçin olur.
• Gastrit ve oniki parmak bağırsağı ülserini tetikler.
• Kandaki E vitaminini azaltır.
• Periyodontal diş hastalıklarına niçin olur.
• Gıda alerjilerine niçin olur.
• Çocuklarda egzama şeklinde cilt hastalıklarına neden olur.
• DNA’nın yapısını bozabilir.
• Hamilelik esnasında kan zehirlenmesine niçin olur.
• Kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlar.
• Katarakta niçin olur.
• Damar tıkanıklığına niçin olur.
• Düşük yoğunluklu lipoproteinleri (LDL) artırır.
• Enzimlerin fonksiyonlarını bozar.
• Pankreasın emek harcama düzenini bozar ve hanımlarda pankreas kanserine niçin olur.
• Böbreğin boyutunu artırarak böbrekte patolojik değişikliklere niçin olur.